14.02.2009

Klimt ve Diğerleri

Hayatımda ilk Klimt gördüğümde ağlamıştım. O kadar heyecanlanmıştım ve içim o kadar kabarmıştı ki tutumamıştım gözyaşlarımı, kütüphanenin ortasında ödünç verme bankosunun önünde bir Klimt repredüksiyonuna baka baka ağlamıştım. Millet de tuhaf tuhaf bana bakmıştı.

İlk gördüğüm Klimt hangisiydi hatırlamıyorum ama ne zaman bir Klimt görsem içim pır pır eder, beynim uyuşur, kelebekler uçuşur.

Sevdiğim Klimtler dışında bir de Behance'de tesadüfen bulduğum Klimt uyarlamaları var.


Bu işten anlayanlar, aslında çok da başarılı çalışmalar olmadıklarını söylüyor, bazı teknik sorunlar varmış. Benim içinse ifadeler, renkler, ince ince detaylar bu çalışmaları yeterince büyüleyici yapıyor.



Her Klimt dendiğinde doğal olarak anılan bir isim de Schiele olmuştur herhalde. Beni Schiele ile tanıştıran kişi Bülent İnce.

Ressammış, resimmiş anlamayan ben Klimt'i çok beğendiğimi söylediğimde, o da bana en sevdiği ressamın en sevdiği resmini yolladı. Resmi gördüğümde benim ilk sorum, Klimt'in nesi oluyor bu ressam olmuştu. İkimizinde sevdiği ressamların bir dönem beraber takılmış olmaları, aralarında bir nevi usta çırak ilişkisi olmaları hoş bir tesadüftü tabi.

Evet şimdi bu yazıyı sonlandıracak şekilde bir toparlama yapmam gerekiyor ama toplanacak da birşey yok. İşte benim en sevdiğim ressam, ona öykünerek yapılmış bir takım fotoğraf çekimleri ve kısa bir sürede onun etkisinden kurtulup kendisini bulan ama dünyanın da çok erken kaybettiği bir başka ressam.